HAYALİ ÇİRKİNLİK BEDEN ALGISI BOZUKLUĞU
0
Beden kavramı, kişinin kendi bedeninin görünümü, sınırları ve içsel yapısıyla ilgili düşünce ve bilgilerin tümünü kapsar. Beden algısı ise kişinin kendi vücudunu doğru veya yanlış, beyninde canlandırma şeklidir. Kişinin bedenine dair algıladığı şeyleri, düşünceleri, inançları, duyguları, tutum ve davranışları kapsayan geniş bir kavramdır. Ten rengi, cilt özellikleri, beden bölümlerinin birbirine göre oranı, saç rengi, göz rengi/şekli, makyaj, giysiler, beden uzunluğu, boy, kilo, tekerlekli sandalye veya baston kullanımı vs. kişinin kendine yönelik olumlu veya olumsuz bir algı geliştirmesine neden olur.
Bireyin beden imgesi gelişimsel, travmatik, psikolojik, fizyolojik ve sosyal değişikliklere verdiği tepkiye göre gelişir. Dolayısıyla tek tip ideal bir bedenden bahsedemeyeceğimiz gibi, ideal bir beden algısından da bahsedemeyiz. Kişinin ideal beden algısı hem sosyal (aile, arkadaş, eş, sevgili, hem cins, karşı cins), hem de kurumsal (medya, sinema, müzik ve moda dünyası) faktörlerden etkilenir(Ersöz,2010). Son zamanlarda özellikle sosyal medya kullanımıyla ilişkilendirilen ama aslında çok küçük yaşlarda tohumları ekilen beden algısı bozukluğu, bu faktörlerin göz ardı edilip tek bir ideal beden olduğuna inanılmasıyla ilişkilidir.
Beden algısı bozukluğu Nedir?
Beden Algısı Bozukluğu (BAB) ya da beden dismorfik bozukluğu (BDB), kişinin gerçekte olmayan ama var olduğunu sandığı bir beden kusuru ile aşırı uğraşması ya da bir beden kusuru varsa bile bunu aşırı abartması durumudur. Özellikle ergenlerin çevresindeki herkesin ona dikkat ettiği, onları izlediği düşüncesi (hayali seyirci), ergenleri risk grubuna almaktadır. Bunun yanında beden algısı bozukluğunun risk faktörleri şunlardır:
- Utangaç, mükemmeliyetçi ve endişeli bir kişiliğe sahip olmak,
- Fiziksel görünüşü bir değer ölçütü olarak gören bir toplum ya da akran grubu içinde bulunmak,
- Ebeveynler / akranlar tarafından zorbalığa maruz kalmış olmak,
- Çocukluk çağında sosyal destekten yoksun kalmış olmak,
- Sosyal ilişki ve iletişim sorunları yaşamak,
- Düşük öz saygı
Bebeklik döneminden başlayarak birey kendi bedenini diğerlerinden ayırmaya başlar. Okul öncesi dönem ve sonrasında da hem kendi bedeni hem başkalarının bedenine yönelik yargılar edinir. Yaşamın ilk yıllarından itibaren beden algımız; oynadığımız oyuncaklar, okuduğumuz masallar, izlediğimiz çizgi filmler, televizyon programları, reklamlarla inşa edilir. Sonrasında özellikle ergenlik döneminde değişen vücut özelliklerinin yarattığı kaygı ve son zamanların vazgeçilmezi sosyal medya etkisiyle belirginleşir. Vücut özelliklerimize, bizim için ideal olana aldırmadan bu etkenlerin bizi ideal olduğuna inandırdığı vücut için çabalar ve istediğimizi elde edemeyince kaygılanır, hayal kırıklığına uğrar, beden dismorfik bozukluğu ihtimaliyle karşı karşıya kalırız.
Çeşitli çalışmalarda beden dismorfik bozukluğu yaygınlığı, yatan psikiyatri hastalarında %13; öğrenciler arasında %2-13(Philips, 2001); psikiyatriye başvuran ayakta takip edilen hastalarda %3 olarak bildirilmiştir(Zimmerman, 1998). Plastik cerrahi ve dermotolojiye başvuran hastalarda ise %7-14 olarak saptanmıştır.(Phillips,2000). Türkiye’de yapılan bir çalışmada BDB olan hastaların yaklaşık 1/ 3'ünün erkek, 2/3'ünün kadın olduğu bulunurken(Çalıkuşu,1997), bir diğer çalışmada bu oranın tam tersine döndüğü; BDB olan hastaların yaklaşık 1/3'ünün kadın, 2/3'ünün erkek olduğu bildirilmiştir (Aşkın,1994). Cinsiyete göre kesin bir dağılımdan bahsedilememektedir. Beden algısı bozukluğu genellikle ergenlikte başlamakta ve yıllarca sürmektedir. Başlangıç yaşı gerek yurtiçi gerek yurtdışı çalışmalarda 15-20 arasında, ortalama 16-18 olarak bildirilmektedir.
Beden Algısı Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
- Sık sık aynaya bakmak, cildi yolmak, algılanan kusuru gizlemeye çalışmak gibi tekrarlayan ve zaman alıcı davranışlarda bulunmak,
- Kusurun görünür veya çok belirgin olmadığına dair sürekli güvence istemek,
- Algılanan kusuru tekrar tekrar incelemek veya dokunmak,
- Algılanan kusura odaklanmayı bırakamama nedeniyle iş, okul ve aile hayatında sorunlar yaşamak,
- İçine kapanmak, toplum içine çıkmak istememek veya başkalarının yanındayken endişeli hissetmek,
- Görünümlerini iyileştirmenin yollarını bulmak için plastik cerrah veya dermatolog gibi tıp uzmanlarına defalarca danışmak
Beden dismorfik bozukluğuna genelde yeme bozuklukları (anoreksiya nevroza, blumia nevroza, obezite), depresyon, sosyal fobi, anksiyete gibi sorunlar da eşlik eder.
Bir uzmandan yardım almanın yanı sıra benlik saygımızı arttırmak, özgüven ve atılganlık çalışmaları beden algısı bozukluğunda en etkili başa çıkma yöntemlerinden olacaktır.
Makaleyi Paylaş
Anahtar Kelimeler:
Yorumlar