AİLE İÇİ ŞİDDETİN ÇOCUK VE ERGEN PSİKOLOJİSİNE ETKİLERİ
0
Şiddet; Başka bir bireye kasten ve isteyerek zarar verme durumuna denilmektedir. Şiddet kavramı fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik şiddet olmak üzere 4’e ayrılır.
Fiziksel Şiddet Nedir?
Bireyin başka bir bireye veya hayvana fizyolojik olarak isteyerek zarar vermesine fiziksel şiddet denir. Kaba kuvvetin korkutma ve sindirme aracı olarak kullanılması ile oluşur. Vurmak, itmek gibi eylemler fiziksel şiddet olarak adlandırılır. Aile içi şiddet durumlarının çoğunda fiziksel şiddet görülmektedir.
Duygusal Şiddet Nedir?
Duyguların ve duygusal ihtiyaçların sistematik olarak istismar edilmesi yoluyla zarar verme durumlarına duygusal şiddet denir. Duygusal şiddet fiziksel şiddet gibi gözle görülür bir durum olmadığı için çok fazla uygulanmıyor gibi düşünülse de aslında insanlar fiziksel şiddetten daha çok duygusal şiddete maruz kalırlar. Gerekli sevgi ve şefkati göstermemek, duygularla alay etmek, bireyi görmezden gelmek, bireyin duygu ve düşüncelerine önem vermemek gibi durumlar duygusal şiddet olarak kabul edilir.
Ekonomik Şiddet Nedir?
Bireyi ekonomik güçten yoksun bırakma veya ekonomik güç yoluyla baskı uygulama durumlarına ekonomik şiddet denilmektedir. Hayatı devam ettirmek için gerekli parayı vermemek, bireyin kazandığı parayı zorla almak, bireyin çalışmasına izin vermemek veya istemediği halde zorla çalıştırmak ekonomik şiddet olarak kabul edilir.
Cinsel Şiddet Nedir?
Birey istemediği halde cinsel açıdan partnere veya başka birine zarar verme durumlarına cinsel şiddet denir. Bireyi cinsel ilişkiye zorlama veya evlilikte eşten uzun süreli uzak durma cinsel şiddet olarak kabul edilir.
Aile İçi Şiddet Nedir?
Yukarıda sayılan 4 temel şiddet türünün biri veya birden fazlasının aile içinde uygulanması durumuna aile için şiddet denilmektedir. Aile için şiddet eşlere zarar verdiği gibi çocuklara da büyük zarar vermektedir.
Aile İçi Şiddetin Çocuk Psikolojisine Etkisi
Çocuk belli bir yaşa gelene kadar dünyası olarak ailesini görmektedir. Aile içi şiddetin olması çocuğun bütün dünyasının şiddet üzerine kurulması anlamına gelir. Çocuk için en güvendiği iki insanın sürekli kavga etmesi, ayrılık konuşmaları yapmaları ve bu durumları çocukların gözü önünde gerçekleştirmeleri çocukta travma oluşturmaktadır.
Çocuk için anne baba rol model görevi görmektedir. Genetik olarak anne babanın genleriyle dünyaya gelen çocuk aynı zamanda ilk çevresi olarak aileden etkilenmektedir. Aile içinde şiddete maruz kalan veya şiddeti gözlemleyen çocuk karamsar ve içine kapanık bir çocuk olarak yetişebileceği gibi tam tersine sürekli oyuncaklarına zarar veren veya hayvanlara zarar vermeye çalışan bir çocuk olarak yetişebilir.
Freud’a göre kişilik 0-6 yaş aralığında şekillenen bir süreçtir. Yani her bireyin kişiliği anne-babanın davranışlarıyla şekillenir. Bu yaş döneminde aile içi şiddete maruz kalan çocuk kişilik olarak şiddeti doğal karşılayan bir çocuk olarak yetişebilir.
Aile içi şiddetin sonucunda çocuk;
- İçine kapanık,
- İnsanlardan korkan ve iletişim kurmaya çekinen,
- İnsanlara güvenme konusunda problemler yaşayan,
- Bireylere veya eşyalara zarar vermeye eğimli,
- Özgüveni düşük bir yetişkin haline gelebilir.
Aile İçi Şiddetin Ergen Psikolojisine Etkisi
Ergenlik döneminde birey her ne kadar aileden uzaklaşma eğiliminde olsa da aile içindeki çalkantılı durum ve şiddet çocuğu zaten fırtınalı bir dönem olan ergenlik döneminde tek başına ve çaresiz bırakacaktır. Aileden gerekli desteği göremeyen ergen olumsuz arkadaşlıklar kurabilir. Bana bir şey olmaz düşüncesiyle kavgalara karışabilir. Sigara gibi zararlı maddeleri kullanmaya başlayabilir. Aslında ergen farkında olmasa da aileyi cezalandırmaya çalışır.
Sonuç olarak tabii ki aile içinde bazı fikir ayrılıkları oluşabilir. Önemli olan bu fikir ayrılıklarını karşıdakine saygı duyarak ve çocuklara hissettirmeden çözmeye çalışmaktır.
Makaleyi Paylaş
Anahtar Kelimeler:
Yorumlar