Ayrılık Kaygısı Bozukluğu
0
Ayrılık kaygısı, bebeklerin ve küçük çocukların çevreleriyle başa çıkabilecek beceriye erişirken kendilerini güvende hissetmelerini sağlayan, normal bir uyumlayıcı tepkidir. Ne var ki bu durum, eğer dört haftadan uzun sürer ve yaşına uygun davranışın önünü tıkarsa, bir sorun haline gelebilir.
Çocuk asli bakıcıdan ayrılması gerektiğinde endişeye kapılır ve o kişinin başına bir şey geleceğinden korkar. Okul ve sosyal ortamlar gibi durumlar da tetikleyici olabilir. Bu bozukluktan mustarip çocuklarda panik atak, rahatsız uyku, yapışkanlık ve sürekli ağlama görülebilir. Bu çocuklar karın ağrısı, baş ağrısı gibi fiziksel sorunlardan ya da sadece nedensiz bir kötü olma halinden şikayetçi olabilirler. Daha büyük çocuklar paniğe kapılabilir ve kendi başlarına bir yere gitmekte zorlanabilirler.
Ayrılık, 12 yaşın altındaki çocuklarda en sık rastlanan kaygı bozukluğudur. Bu bozukluk, daha büyük çocukları da etkileyebileceği gibi, yetişkinlik döneminde bile görülebilir. Ayrıca çocuğun sevdiği bir yakınının ya da hayvanının kaybı, evden taşınma, okul değiştirme ya da ebeveynin boşanması sonrasında da gelişebilir. Aşırı korumacı ve müdahaleci ebeveynler de bu bozukluğa katkıda bulunabilir.
Ayrılık Kaygısı Bozukluğunun Tedavi Yöntemleri
Ayrılma kaygısı bozukluğu, birçok farklı yol ile tedavi edilebilir.
- Kaygı yönetimi için bilişsel davranış tedavisi; ileri yaştaki çocuklar ve yetişkinler için kendine güven eğitimi.
- Zamanla, aşamalı bir biçimde uzatılan kısa ayrılık dönemleri yaratmak ve devam ettirmek için ebeveyn eğitimi ve desteği.
- Daha ileri yaştaki bireyler için, çevresel ve psikolojik müdahalelerle birlikte kaygı giderici ilaçlar ve antidepresanlar.
Ayrılık Kaygısı Olan Çocukların Aileleri Neler Yapmalıdır?
- Okul reddi acil bir durumdur. Okula gitmeyen çocuğun hemen okula başlaması desteklenmelidir.
- Çocukla empati yapılarak, yaşadığı zorluğun anlaşıldığı çocuğa hissettirilmelidir.
- Çocuk kaygılandığında ebeveynler sakin kalmalıdır.
- Çocukların zorlandığı durumlarda muhtemel stratejiler geliştirmesine yardımcı olmalıdır.
- Dışarda keyifli zaman geçirmesine yönelik planlamalar yapılmalıdır.
- Bedensel belirtilerin fiziksel bir hastalığın göstergesi olmadığı bilinmeli ve çocuğun bedensel belirtilerine bu doğrultuda yaklaşılmalıdır.
Makaleyi Paylaş
Anahtar Kelimeler:
Yorumlar