KENDİMİZLE KURDUĞUMUZ DOSTLUK ÖZ ŞEFKAT
1
Günlük hayatta çevremize hiç düşünmeden sunduğumuz şefkati, kendimizden esirgiyor olabilir miyiz? Çevreye karşı şefkatli olmanın ön koşulu öz-şefkattir denebilir mi peki?
Kaynaklara baktığımızda öz-şefkatin farklı birçok açıklaması, tanımlaması olduğunu görüyoruz. Açıklamalar farklı olsa da tüm bu tanımların değindiği ortak bir payda bulunuyor; “kişinin kendine karşı olan tutumu”.
ÖZ-ŞEFKAT NEDİR?
Öz-şefkat, ihtiyaç duyduğumuz şefkat, nezaket, anlayış ve merhameti kendimize sunmaktır. Her zaman her koşulda en iyisi, en mükemmeli ya da kusursuzu olamayabileceğimiz, kimi zaman hatalar yaparak öğrenebileceğimiz ve zorluklar karşısında yalnız olmadığımız farkındalığını öğretir bizlere.
Elbette çevremizde bize saygı, sevgi, anlayış, nezaket, merhamet vb. gibi değerleri gösteren yakınlarımız bulunmaktadır. Çevrenin bize sundukları da değerli olmakla beraber asıl önem ve kıymet içeren şey; bizim kendi benliğimizle, özümüzle kurduğumuz bağ ve ilişkidir. Tüm bu değerleri herkesten önce bizim kendimize sunuyor olmamız benliğimizle olan ilişkimizi onarmakta, duygu ve hislerimizin farkındalığına erişmemizi sağlamaktadır.
Öz-şefkat kendimizi suçlamadan, yargılayıp eleştirmeden, hedef tahtası haline getirmeden; duygularımızın ve sebeplerinin farkına vararak, koşulsuz kabul sergileyerek, hislerimizi yaşamak için kendimize vakit ve izin tanıyarak hareket etmek; bunları yaparken de kedimize karşı merhametle ve anlayışla yaklaşmaktır. Her zaman merhamet ve şefkatle benliğimizi kucaklamak ise zorlayıcı olup zaman alabilmektedir.
ÖZ-ŞEFKAT NE DEĞİLDİR?
Bunu maddeler halinde açıklamanın daha doğru olacağını düşünüyorum. Öz-şefkat;
- Kendine acımak DEĞİLDİR.
- Hataları görmezden gelmek DEĞİLDİR.
- Öz eleştiride bulunmamak DEĞİLDİR.
- Bencillik DEĞİLDİR.
- Polyannacılık DEĞİLDİR.
ÖZ-ŞEFKATİMİ NASIL GELİŞTİREBİLİRİM?
Çeşitli uygulamalar ve etkinlikler ile öz-şefkati geliştirmek mümkündür. Günlük hayatınıza kolaylıkla entegre edebileceğiniz bazı uygulamaları şunlardır;
- Düzenli yürüyüş yapmak, sevdiğiniz bir spor dalı ile uğraşmak, hobi edinmek gibi aktivitelere yer verin.
- Hatalara veya eksikliklere odaklanmak yerine sahip olduklarınızı ve başarılı olduğunuz alanları görmeye çalışın.
- Hatalarınız veya başarısızlıklarınız karşısında affedici bir tutum sergileyerek mükemmel olmayışınızın değer göremeyeceğiniz anlamına gelmediğini kendinize hatırlatın.
- Stres, karışıklık ve olumsuz hislere kapıldığınızda kendinize anlamlı bir hatırlatıcı cümle seçin. (buna mantra seçmek deniyor) Ve bu cümleyi içinizden tekrar edin. Örneğin; “her şey daha iyi olacak.” “kendine güven.” “yapabilirsin.” vs.
Günlük hayatta, ihtiyaç duyduğumuz bu kabul ve anlayışı kendimizden esirgeyebiliyoruz. Hayatın koşturmacası, toplumsal roller ve görevler derken kendimizi ihmal ettiğimiz zamanlar olabiliyor. Fakat şunu da unutuyoruz; çevremizi güzelleştirmek, geliştirmek ve değiştirmek istiyorsak buna önce kendimizden başlamalıyız. Değişimin ilk adımı bireyin kendisi ve kendisiyle olan ilişkisidir. Kendimizle kurduğumuz bu dostluk ilişkisi, gelişimin ilk adımını oluşturmakta.
Kendinizle dostluğunuzun daim olması dileğiyle...
Psikolojik Danışman Arzu YILMAZ
Makaleyi Paylaş
Anahtar Kelimeler:
Yorumlar
Bazen insanları düşünmekten sıra kendimize gelmiyor evet. Asıl şefkati kendime göstermem gerektiğini bana hatırlattı bu yazı. Kaleminize sağlık...